açıkçası kendisini hiç tanımıyorum fakat yazarlığından umutluyum. drama'nın dillerden düşürmeyip anlatmakla bitirmediği referansları bir yana kısa bir iletişimiz bile bu izlenimi kazandırmada etkili oldu.
beni uykusuz sözlük dünyasına bulaştıran* çok sevgili yazar arkadaşım. tam anlamıyla uykusuz kafasında olmasıyla sözlüğün dinamik ve vazgeçilmez yazarları arasında yerini sağlamlaştıracağından emin olduğum güzel insandır. son zamanlarda hayatta kalma becerilerinin de bir hayli yüksek olduğunu kanıtlayarak aramıza dönmüştür. son olarak kişisel bir not eklemeden geçemeyeceğim: geçen yine izmirdeyiz...*
o eski enerjisine yeniden kavuşarak beni pek bir sevindirmiş yazar arkadaşımdır. kulaklarımın çınlama sebebidir. sayesinde şerafettin ve yavrusu bilim dünyası için küçük bizim için büyük yardımlarda bulunmuşlardır. bir süre kendisini görünce aklıma böcek, böcek görünce de kendisi gelecektir. bir de geçen yine...
geçtiğimiz bir günde** tufansenmisinoglum ve bir arkadaşım daha cafe ye gittik. amaç soğuk bir şeyler içmek*. fakat orada tufan ile garson arasında geçen diyalog tüm ihtiyaçları geride bıraktı. aklımda kaldığı şekilde aynen aktaracağım*.
garson: buyrun hoşgeldiniz ne alırsınız?
-bu arada biz ne içsek diye tartışmışız ve buzlu süt ile milkshake arasında nasıl bir fark olduğunu çözmeye çalışmaktayız.
ben*: çilekli milkshake alayım.
tufan: ya milkshake ile buzlu süt arasında ne fark var?
garson: efendim milkshake de daha fazla küçük buz parçaları var vs.vs.
tufan: hmm tamam anladım ben bi limonata alayım.
garson: tepki yok adam iptal
ben: zuhahaahaahahahah puhahahahaah. gülmekten iki büklüm oldum tutamıyorum kendimi. garson zaten mal olmuş dalga geçmek için yaptığımızı falan düşünüyo muhtemelen. tufan sessizliğini bozmuyor suratta ifade yok. diğer arkadaşımız gülecek ama gülemiyor da tutuyo kendini ayıp olmasın diye.
sonuç: benim çilekli milkshake yerine buzlu çilekli süt getirdi tufanın limonata da bir değişiklik yok. kabak bana patladı haliyle.
biz de böyleyiz napalım. allah baba bizi böyle yaratmış*. bilin istedim belki gülersiniz bile. ben gülerken yazdığım için yaklaşık 15 dakikadır uğraşıyorum. *
uzaktan uzağa 'ulan nasıl biri ki bu acaba' diye düşünüp kestiremediğim, garip bir halindeyken tanıştığım *, tanıştığıma çok memnun atarına da kurban olduğum şahsiyet. birlikte dibine kadar eğlenip dibine kadar dertleşilecek bir karakterdir. buraya da kendisi sayesinde katılmışımdır. severim, sayarım *
baktık konular uçmuş salıveririz iplerini giderler.* gece gece saçmalama izin vermiş hatta kendini feda etmiş yazardır. bırak ta bir depresyona gireyim en azından umudum olsun dediğim insan. ayrıca tufancım buralar olduğu gibi fen fak.*
bu aralar pasif agresif. kimden öğreniyor bunları hiç bilmiyoruz. bi ani patlamalar, ona buna trip atmalar, ani duygu değişimleri anlamadık valla. mezun olucak bu yıl, burnundan getiriyor milletin. yaşlanıyorum diye mi düşünüyo, onun sıkıntısını mı yapıyo napıyo bu.
çok şe yapmayın da. konuşsun. sonra yorulur susar zaten.