geniş kişi toplulukları arasında meydana gelen, genel anlamıyla ileri derecede şiddet içeren olay, çarpışma, çatışmadır.nazım hikmet ran'ın deyimiyle korku ve yoksulluk getirendir.
hiçbir hak, hiçbir değer silahla ya da savaş ile elde edilemez...
eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa ,o değersiz bir yaratıktır.
kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde, her nasılsa, yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun.
uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir.
emir ile gelen kahramanlıktan, bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tün bunlardan nasıl da nefret ediyorum.
ben savaşı öylesine tiksinti verici ve aşağılayıcı buluyorum ki, böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi parçalayıp yok ederim daha iyi...
benim anlayışıma göre, sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha kötü değildir.
albert einstein
bu gelen savaş ilk değil.
çok savaş oldu bundan önce.
bittiği gün en son savaş
bir yanda yenilenler vardı gene,
bir yanda yenenler vardı.
yenilenlerin yanında
kırılıyordu halk açlıktan.
yenenlerin yanında
halk açlıktan kırılıyordu.
şükriye tutkun, selda bağcan' ın dillendirdiği "silahları yandırın" adlı türkünün bir bölümünü usunuza koyuyorum:
ben anayım
bu sesimde yerin yöğün derdi var
sulha gelin ey insanlar!
yoksa dünya mahvolur...
savaş... bilindik anlamıyla egemen sınıfların kendi aralarında siddet ve kanla sürdürdüğü siyaset. ama bir de iç savaş denen bir biçimi daha vardır ve öldürülenlerin haksız yere ezilenlerin, onları ezenlere karşı haklı direnişidir. sonu da,egemen sınıfın ezilmesi sürecinin başlangıcıdır. yani savaşı metafizik bir kavrayış yanlışa götürür.
savaşla savaşabilmek için onu anlamalı* (bkz: tarihsel özdekçilik), gerçekten... özünü...
o zaman, savaşanlar birbirlerini değil, savaşı yenecekler...
göbeğini kaşıyan insan modelinin sonucu olarak ortaya çıkarılan katliam modelidir.kimileri için para kazanma yolu,kimileri için yaşam mücadelesi kimileri içinse sebebsiz katliamdır ama sonucu hep kandır...
kelimenin kökünün ne olduğu hala tartışmalıdır.aynı şey karşıtı olan barış için geçerlidir.
bunu türkçede bir kelimenin hem fiil hem isim olamayacağından anlarız.
"savaşın, tüm savaşların gizli nedenine geliniyordu: taşağa taşak. bir onur konusu, erkekler arasında bir övünç, bir güç ve itibar sayılan belden aşağısı üzerine oynanan, sonu gelmez büyük trajedi."(bkz: amber gece)