ingiltere premier sözlük'ten 5 milyon pound karşılığı transfer edilen yazar. halbuki kendisine ne de güzel mahlaslar bulmuştum. lakin bu da fena değil. *
ilk terimimizi incelediğimizde , engel , sorun , problem , ortaya çıkan bokluklar, ayrıca bir at yarışı , yani jokey terimi zihnimize gelmekte.
2. terimde ise diş hekimi * aklımızda parıldamakta
bunun yanında , güzel türkçemde o kadar boktan deyimler varken handikapa düşmek diye bir terim bulunmamakta.
acayip merak ettiğim yazarcandır kendisi, yani mahlası bir yana yazdıgı ve beni benden alıp geri vermeyen entrysiyle bayagı bi bak bak bak nelerde yazarmış dediğim* aklımı karıştıran kişi.
sözlüğün yenilerinden herhalde , galiba , sanırsam .. mahlasını deşifre etmektedir..şu anda handikap kısmını çözebildik..kendi kanaatimce diş hekimliği okuyan veya okumuş bir kişide olabilir..ayrıca kim mesleğini mahlas olarak kullanır ki diye de düşünmekteyim..neyse ki sadece tahmin..*
yuvalama için sarfettiği şu cümleden dolayı obez ya da kısa bir ömrü kaldığı gibi kötü sonuçlar çıkardığım yazardır. aha cümlesi şu; "bir daha yenmeyecek olması acıdır."
neden yiyemelim be!? hatta sen iste "uykusuz sözlük yuvarlama zirvesi" düzenlensin, yeter ki bu kadar karamsar tablolar kurma be. of be.
sözlükte son zamanlarda çalışkanlığıyla göz doldurmuş yazardır. ayrıca sözlüğün ağız ve diş sağlığı konusunda başvurulacak tam yetkilisi olması beklenen kişisidir. *
henüz eksi almamış diş kaçakçısı.
bakın; ilk eksiyi vermeyin bu insana. bak oğluuuum "delikanlılık yapayım" demeyin. kendisinin ilk eksiyi verenin göbeğine ve damına diş atacağını üzülerek belirtiyorum. ben verdim. ordan biliyorum.
seviyorum kendisini, sayıyorum.
sevimliliğini ölçebilecek sevimlilikmetre icad etmek için gece çalışıyoruz. gece-gündüz değil.
#181949 nolu entrysiyle beni kendine baglayan, yetmeyip bir daha baglayan, hatta utanmasam bir daha baglayacak olan yazarcan. ne güzel yazmış be öpesim geldi.
hakkı yenmiş, bagırmak isteyen ancak asimile olmuş bir düzenin içerisindeki çığlıklarının ovvvvovvvvvvvgggkkkk diye geleceğini bilen küçük yaradılmış. bardak damla damla dolmuş, işlemeyen düzen sinirlerini bozmuş, sorumluluk bilincinin adeta bir yangın gibi benliğini kavuran stajyer. ıkı dolgu yapmayı dünyayı kurtarırcasına önemserken, mutlu ve guler yuzle ayrılan her hastada bır nebze daha sevıncı katlanırken işlemeyen çarka parmağını kıstırmış. kanayan parmağına da adaletsizlik işemiştir. eceli de gelmemiştir ki cami duvarına işesin. yanlış yapılan herşeye karşı olan küçük beden, artık bükülmüş bükülmüş artık kırılmak üzeredir.
gerçek anlamda bir randevu defterine sahip. hem de bu genç yaşında. (12) kendisi ile düzenlemeyi düşündüğümüz ilk geniş çaplı ankara zirvesi'nin hazırlıkları için bana 3-4 mart arası bir yerlerden randevu bile verdi. ne kadar da iyi. hele ki fotoğraflayıp bu defteri bana göstermesi çok inceydi doğrusu. karşılığında yarın bir demet çiçek alıp, fotoğrafını farklı açılardan çekmek suretiyle kendisine armağan edeceğim ki belki randevuyu biraz öne alır böylece.